Kudüs’teki evler yığınından

0
85

Yapımını Büyük Herodes’in başlatmış olduğu Tapınak, yontulmuş aydınlık taşlardan yapılma sanatsal bir abidedir; güneş bu taşlarda günün saatine göre hep yeni rölyefler yaratır (Tanrı’nın bir emrine dayanarak, resim yasaktır). Kudüs’teki evler yığınından yükselen platonun güney kenarından merdivenler tırmanır, batıda rahipler ve soylular şehrin yukarı kesimindeki ikametgâhlarından çıkıp kemer biçiminde bir köprüden geçerek doğrudan Tapınak bölgesine varırlar; sıradan halktan yüksekte ve soyutlanmış halde. Perdelerle ayrılmış en kutsal yer, sütunlarla süslü avlulardan oluşan bir çelenkle kuşatılmıştır. Büyük ön avlu putperestlere de açıktır, arkasında Yahudilere ayrılmış bölümler vardır. Bunlar da kadınlar, erkekler ve rahipler olarak ayrılır.

Grekçe ve Latince

Romalılar bile bu mekâna saygı gösterirler. Tapınak bölmelerindeki Grekçe ve Latince yazılar Yahudi olmayan herkese keskin sınırlar çizer: «Hiçbir yabancı bölmeye ve Tapınak’ın etrafındaki avlulara giremez. Her kim ki bunu yaparken yakalanırsa, ölüm fermanını kendi hazırlamıştır.»

Putperestlerin ön avlusunda satıcılar ve sarraflar tezgâhlarını kurmuşlardır. Onlar Tapınak için neredeyse rahipler kadar önemlidir. Çünkü yalnızca Kudüs’te Tanrı katında geçerli kurbanlar kesilebilir ve avludaki satıcılardan koçlar ve diğer helal kurbanlıklar satın alınabilir. Her gün sabah ve öğleden sonra kurban kesildiğinden, buradan sürekli hayvan satın alan müminler vardır; onları rahiplere teslim ederler, rahipler de hayvanları kesip sunağın alevlerine koyarlar. Satıcılar olmadan kurban olmaz. Kurban olmadan ibadet olmaz.

İsa o 5 Nisanda hacılar seliyle birlikte, muhtemelen Celileli yandaşlarıyla çevrili halde, Tapınak meydanına çıkmış olmalı. Orada satıcıların ve sarrafların barakalarını ve masalarını devirir. Sağa sola kaçışan hayvanların, sövüp sayan satıcıların ve öfkeli hacıların kargaşasından nasıl kurtulduğunu kimse bilmiyor.

İncil yazarları tarafından aktarılan Tapınak’ın bu «arındırılmasını» Hıristiyanlar sonradan, İsa’nın bu mabedi dünya nimetlerinden arındırması şeklinde anlamışlardır. Oysa satıcılar dünyevi ticaretin temsilcileri değildir, dini ibadet için gereklidir. İsa onlara saldırmakla, Tapınak’ın kalbine saldırmış olur. Bu bir arındırma değil, bir yıkım eylemidir, bu Tapınak’ın ve onun ritüellerinin sonunun geldiğine ve Tanrı Krallığı’nın yakın olduğuna dair kehanetsel bir işarettir. Vaazlar, meseller ve mucizelerden farklı olarak, rahipler tarafından görmezden gelinemeyecek bir eylemdir.

İsa birdenbire Sadukiler için tehlike haline gelir. Ruhani lideri onlar atamaktadır; otoriteleri -ve servetleri- Tapınak ibadeti üzerine kuruludur. Çünkü ibadete dayalı tapınak vergisi para getirmektedir. İsa’nın o gün yaptığı, aynı zamanda Yahudiliğin elit tabakasına karşı bir cephe açmaktır.

Tapınak satıcılarına karşı düzenlediği saldırı İsa’nın kaderini belirler – öğretisiyle değil, Dağdaki Vaazı’yla ve ölüleri diriltmesiyle değil, mesellerle ve eskiden kalma birçok âdeti kışkırtıcı bir biçimde reddetmesiyle de değil. Pesah Bayramının başlamasına 48 saat kala yaptığı bu eylemle ruhani lider Kaiphas’ı ölümcül düşmanı haline getirir. İsa bu bir tek kışkırtmadan vazgeçseydi, belki de asla çarmıha gerilmezdi.

Read More about Bethanya’daki han

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz