Folata pazarının anlatılması: Bu da Trabzon hükmünde nahiye ve subaşılıktır. Çevresinde ve dolaylarında yüzlerce mamur ve şenlikli köyler olduğundan bu vadide haftada büyük bir pazar olur ki on bin insan toplanır. Bu mahalde olan bakımlı ve şenlikli yerleşim yerleri Trabzon’da Hatuniye adıyla bilinen Sultan I. Selim Han’ın annesinin vakıflarıdır. Mütevelli subaşısı hükm eder.
Burada büyük bir liman vardır. Karadeniz gemicileri arasında Polata ‘Limanı demekle tanınmış bakımlı ve iyi bir limandır. Sekiz rüzgârdan korunmuş, iyi demir tutar yataklı tatlı bir limandır. Buradan mil,
Kalatimana Deresi
Trabzon dağlarından doğup bu Polata yakınında Karadeniz’e katılır. Buradan mil,
Sire Deresi menzili: Bakımlı ve bayındır köyleri vardır. Bütün halkı meneksile kayıklar ile Trabzon’a pazara varıp gelirler. Rum ve müslim halkı vardır. Bu yerleşim yerleri Trabzon’un güney tarafına kurulmuş köylerdir.
Büyük şehir, eski mamur kale
Lezgi vilâyeti Trabzon beldesi
Allah bu alçak dünyanın kötülüklerinden korusun.
Burayı ilk defa Büyük İskender zamanında kral yapmıştır. Yunancada ismi içli. Daha sonra tarihinde Rumeli’nden Ceneviz küffârı istila etti, Frenkçe’de ismi idi.
Daha sonra tarihinde Azerbaycan sahibi Sultan Haşan, Ceneviz elinden feth edip ismine Tarab-zen dediler. Zira içinde hâkimi, zevk ehli bir krale avret olduğundan Tarab-zen dedjler. Daha sonra Timur hadisesinde Sultan Haşan, Mâveraünnehir’e Timur Han’ı karşılamaya yöneldiğinde, yüzü toprağa gelip yeri cehennem olası küffâr İstanbul Tekfuru Rum Kostantin fırsat bulup işgal ettiler daily istanbul tours.
Daha sonra 878 [1473] tarihinde Fâtih Sultan Mehmed ilk defa denizden Trabzon’u feth etti. Fâtih Sultan Mehmed Han
İstanbul’dan donanmayı hümâyûn ile Trabzon Kalesi’ne geldi. Buradan denizler gibi kalabalık bir ordu ile Canha yollarından Uzun Haşan ile Tercan Ovasında büyük savaş edip Sultan Hasan’ın kırk bin askerini kılıçtan geçirince Sultan Haşan bozguna uğramış olarak Azerbaycan Kalesi’ne kaçtı. O büyük fethe;
“Butlânu keydü’l-hâyinîn” tarih olmuştur. Sene 878 (1473).
Diğer tarih
“Ve yansurakallâhu nasran azîzâ” [Ve sana kimsenin güç getiremeyeceği şekilde yardım eder] [Feth, 3] âyet-i şerîfi tarihtir. Sene 878 (1473).
Sultan I. Murad’m Kosova çenginden sonra Fâtih’in bu gazası (savaşı) gibi Osmanoğullarında büyük bir gaza olmamıştır. Bu savaştan 13 sene önce Fâtih Sultan Mehmed Han denizler gibi asker ile karadan ve denizden Trabzon üzerine çöküp isteklerine bırakmadan 70 günde Rum keferesi elinden 865 [1461] tarihinde feth etti. Suyu ve havasının tatlılığından hoşlandığı için bu şehrin ismine Tarabefzûn dediler. Gerçekten de ayş u işret yeridir.
Bir ismi de Batum şehridir, bir ismi Lezgi şehridir ve bir ismi Tarabzen’dir. Meşhur olmuş galatı (bozulmuş ismi) Tırabzen’dir. Bazıları Tarab-efsûn derler ve niceleri Tarabozan derler ama doğrusu Tarabefzûn’dur. Fetihten sonra Fâtih Sultan Mehmed Han taht edindi. Sikke kesip hutbe okutup üç sene bu şehirde oturarak kuzey tarafında olan Gürcistan, Mikrilistan ve Abazistan’ı tamamen emri altına alıp Şehzade Bayezid Han’ı hâkim etti ve bizzat kendileri üçüncü taht yeri olan İstanbul’a gittiler İstefani Burnu.
Daha sonra Sultan Bayezid-i Velî müstakil padişah olunca oğlu Selim’i bu Trabzon’a vali etti. Selim Han iki kere bu şehirden karşı Kırım’a geçip Tatar askeriyle babasına karşı ayaklanarak bir kere Varna altında ceng edip yenildi. Bir kere yine Edirne yakınlarında savaşıp bozguna uğrayarak Varna’dan gemiyle Trabzon’a geçti. Orada oğlu Süleyman’ı kendi yerine bırakıp kendisi kıyafet değiştirerek Acem memleketine varıp Şah İsmail ile satranç oynadı. Oradan izin alarak Bağdad’a, oradan İmam-ı Ali’ye, oradan İran hacıları ile Mekke’ye, oradan Medine’ye, oradan Mısır’a geldi. Burada Ebussuud Cârihî ve Hazret-i Merzûk Kifâfi ile tanıştı.
“Ey Selim! Anadolu’ya ve Acem’e (İran’a) git. Sonra Mısır’a yürü.” buyurduklarında hayır dualarıyla şereflendi. Kıyafet değiştirerek Mısır’ın bütün hallerine Gavri ile vâkıf oldu.
Oradan yine üçünçü senede Trabzon’a gelip Âsitâne-i saadet (İstanbul) yeniçerisiyle gönül ve fikir birliği edip yine Trabzon’dan denizler gibi Tatar askeriyle Menkli Giray Han bile gelip Çorlu ovasında babası Sultan Bayezid Han ile savaştı. İster istemez bütün asker Selim Han’a itaat etti. Babasını Dimetoka’ya sürdü. Havsa adlı kasabada babası Bayezid Han vefat edince I. Selim Han müstakil padişah oldu. İlk savaşı, Acem’de Şah İsmail ile Çıldır (Çaldıran) savaşı meşhurdur. Sonra Mısır savaşı ve fethi başka tarihtir.
Beri taraftan Şehzâde Süleyman Trabzon’da doğdu, yine orada hâkim idi. Osmanoğullarmdan dört padişaha bu Trabzon taht merkezi olmuş. Bütün devletlerde eski taht merkezi Trabzon’dur. Daha sonra Süleyman Han [1520] tarihinde padişah olunca bu Trabzon doğum yeri olduğundan annesini bu Trabzon’a sürüp şehri yazdırmış, Batum sancaklarını da katıp başka eyalet etmiştir.
İki tuğlu beylerbeyiliktir, ama Sultan IV. Murad Han zamanında ve İbrahim Han devrinde nice kereler üç tuğlu vezirlere arpalık şeklinde yüksek makam olarak verilmiştir. Paşasının, padişah tarafından Süleyman Han kanunu üzere 40.000 hâssı vardır. Sancağında 11 subaşısı vardır. Senelik adalet üzere 19.000 kuruş cevz-i ma’dudu var. Baskı ve zorbalıkla davranılsa senelik 30.000 kuruş tutar.
Eyaletinde beş sancak vardır. Evvelâ Canha sancağı, Aşağı Batum sancağı, Yukarı Batum sancağı, Gönye sancağı ve Trabzon sancağı, Paşa sancağıdır. Kanun üzere timar defterdarı, defter kethüdası, defter emini, çavuşlar kethüdası, çavuşlar emini ve mal defterdarı vardır.